MEHMET BİLBER
ANKARA- Tıp fakültelerine alınan asistan
hekim kadroları 2005 yılından bu yana neredeyse yarı yarıya azaldı. Tıp fakültelerindeki
öğrenci kontenjanlarının her geçen yıl artmasına karşın asistan kadrosunun bu
denli azaltılması, özel sektörde ucuz ücretlerle çalışmaya hazır ‘işsiz doktorlar
ordusu’ tehlikesini de beraberinde getirdi.
Üniversiteye giriş sınavlarında tıp fakültelerinin öğrenci
kontenjanları her geçen yıl arttırılmaya devam ediyor. Öğrenciler tıklım tıklım
dolu amfilerde ders işliyor. Hacettepe Üniversitesi gibi bazı üniversitelerde
öğrenciler aşırı kalabalık amfiler nedeniyle sorunlarına dikkat çekmek için
eylemler yapıyor. Ancak Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) ile alınan asistan hekim
kadroları ise her geçen yıl giderek azalıyor. 2005 yılından bu yana açılan asistan
kadrosu neredeyse yarı yarıya azaldı. Açılan kadro dağılımında da ciddi
sorunlar bulunuyor. Kadroların çoğunluğu acil servis ve aile hekimliği uzmanlık
alanlarından oluşurken diğer uzmanlık alanlarında asistan alımı azaltılıyor.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Doktor
Melda Pelin Yargıç, bu sağlık politikasıyla işsiz doktor ordusu yaratılarak doktor
emeğinin ucuzlatılmasının hedeflendiğini söyledi. Yargıç’a göre özel sektöre kaydırılan
sağlık sisteminde doktorlar da piyasanın insafına terk edilmek isteniyor. Yargıç,
“Doktor ihtiyacımız var diyorlar, yabancı hekim getirmek gerektiğini
söylüyorlar. Aynı zamanda tıp fakültelerinin de kontenjanlarını artırıyorlar. Buna
karşılık asistan doktor kontenjanları azaltılıyor. İşsizlikle başbaşa kalan doktorların,
ucuz emek gücü olarak özel sektörde cüzi ücretlere istihdam edilmesi
hedefleniyor” dedi. Türkiye’de yabancı hekim istihdamında son yıllarda yüzde 10’luk
artış yaşandığını kaydeden Yargıç, “Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerden
getirilen doktorlar köle gibi çalıştırılıyor. Bugüne kadar ücretsiz
çalıştırılan yabancı uyruklu doktorlar şimdi de çok cüzi ücretler karşılığında
çalıştırılıyor” dedi.
KANAYAN YARA: AİLE DOKTORLUĞU
Sağlık sisteminin en sancılı konularından biri de
Aile Doktorluğu sistemi. Sistem çalışma süreleri ve şartları belirsiz,
güvencesiz aile doktorlarını çok ağır şartlar altında bıraktığı için yeni mezun
doktorlar bu sisteme girmek istemiyor. Sistem içindeki doktorlar da TUS’a
başvurarak uzman olmayı ya da özel sağlık kuruluşlarında çalışmayı tercih
ediyor. Tıp fakültelerindeki asistan sayısının azaltılmasıyla genç doktorlar,
aile doktorluğu sistemine girmeye mecbur ediliyor. Aile Doktoru sistemine
girmek istemeyen genç doktorlara ise tek açık kapı kalıyor; özel sağlık
kuruluşlarında ağır şartlar altında, ucuz ücretlere çalışmak.